|
1. |
|
|
|
|
önünü alamam artık, kılını kıpırdatma
elin kolun bağlı daha bi' gidere yatkın
halükarlar gözüme fer, mütassıp dumana dair
mahiyet mi lazım
önüne boyuna düşünmekle düşmek aynı kabus
o gün o gündür susup duramamak bi' meziyet
birçok meziyetten muzdaripken o günlerin hatırası fasarya
nerden baksan görünmüyor
bakamamamın tandansıyla uykusuzluk eziyet
erinliğine yarıkala ölüm kumarı
dönüldüğüne inanıp, pespaye bir soluksuzluk yolcuğuna hediye ediliyor tükettiğin ömür
ne diye üşütüyorsa ardıç altı
ben de ne yaptığımı bilememekle suçluyorken öldüm
hoşçakallar birikti
ne ektiysem boy verince avuçlarımı biçti, sükun gerek
özünde konuştuğumu duyamıyorken ödün verip sustu dil
rutubet tenime tüm gücüyle kustu kin
istikametim karıncadan
pis bir hali gözümün önüne serdi acımadan
yanıldığımın ismi hariç özüme döndüm
tutukluğumu dışta tut
hissi dahil teşekkürün kaçı yalan
elimi kolumu çöz, uyandım artık
duvarsız da düşüp durur virakuatra
bugün dikensiz de yaşayabildin, diz çökülsün huzurunda
selametin cefası bin ruble
değiştiğime inandıkça bitikliğime varsayımsız yakın durma
varsayımlarım olası halin alt eşiği
duyumsamam örselendi
sabaha karşı dört gibiydi delilik halim
porselen bacaklarımdan gıcırtılar eşlik etsin
tutsak olsam kurtuluşum parmaklığın
kim olduysak güruh
alışamamış ,suçlu değil bu ruh
günahlarım namütenahi, dalga dalga ötenazik bi' huy bu
yazık biliyorum
ense köküme rüzgar ektiğin tüm zamanı avuçlarıma damlatıp da felaketine yol al
elvedası olmuyorsa tüm bakışlar ürkek
sürüldüğüm bu topraklar kanımı emer bir de kayıplarımı sorar
vocal by rekkostal | produced by Heredot
recorded at hopeArt
|
|
2. |
|
|
|
|
beraberinde bir sedef tutar
tutar koltuk altı, tek tarafta gezer
diken bulup sırt dönüp sis üstünde uyur
uyurgezer namüsait
unuttuğunu hatırlamak meşakkatli bir sebep
ertelendi tüm baharlar
bu kez ölüm geçmez sol taraftan
hasıl buna karşın beyhude bir fırtınayla uyku çökse dizlerim tutar kolumdan
gözkapağıma bu kent değse kurtuluştan uzaklarda mahvolurum
bir yokuş sonunda nöbetleyen virajlar da okşuyordu cüzzam kokan sağ yanağımı eminim
bir yemin kadar da değilmiş ki ödettiğin mavi şehrin elmacık kemiğini
avuçlarımda saklıyorum
avuçlarım parçalansa ne rüzgarla buluştururum ne kumlarla
zaten avuçlarım ketum
manidar bi savrulmayla ya sessizce uyurum ya duymam bu gürültünün yeminini
her hangi cevap aramaz
sükunet de duyulmuyor karşı kaldırımdan
kuzey mahalleden ihraç oldu uyurgezer
kuzey mahallesiz elbet ölüme karşı koymaz
masamda silgi tozları
kuzeyde yel
vazgeçip gider mi aman deyip
bu sen değilsin kül
'gri rengi elbisendi parmak aram evin
nasıl ayrı kalır sol yanında naçizane akan nehir
tamam bi' nebze çanak tuttu ahu dünler
katlanıp merama sırıttığıma dair övündüğümü unutmaman komik değil
kaybettiğime dövünmem
gözbebeğine yansıyan tüm gölgelerden güdümlen
en yakından ağaç bilir beni
altı mevsim bıkmadan güz olsa
sabrı takdirlere şayan hatta bulutlara boynum ince
barışamam ki yağmuruyla, özürlerim gökyüzüyle yüzgöz olsun
payitaht bu külden adam
bari gül de hüzün çöksün amiyane
yıkıldığıma dövünüyordu daha ne olsun
ha virane meskeninde toprak at da düşünemeyip külleriyle son kez ölsün
vocal by Rekkostal | produced by Chevki
recorded at hopeArt
|
|
3. |
|
|
|
|
can sıkıcı damlalar yaklaşıyor ivmesini düşürmeden, ense köküme rüzgar ekmek yeğ bu dakikada.
bu ben değilim,
enkaz üslerinde ihtiyacım gömülmemek
midesiz bi vantrilokken sessizliğime bakıp gülümsedim
nerdeyim ben,
külle doğdum
şikayetim sen temelli yağmur
yürümemekle bitmiyordu
yarın öncesiyle görüşüyor gibiydi sükunetine misafir oldum
gölgesiz bu mahrumiyet, ne diye üşütüyordu ardıç altı
ödün vermemekten kaçamıyordu sabrım
altı üstü
susup susup güldüm
neyin cürmü bu, sırtta manidar bi' kambur
düşündüğümüz aynı, nadir olsa dahi ne haddime
en gecinden varsayarsam
ölüm ömür çekip korku üflüyordu titrek dizlerime
sabaha karşı uyudum
düşlerimde sürünedur
sönmeyizya düşünüyorken istesem de karanlıkla barışamam ben
daha ne denli üşüteceksen üşüt git bu memleketten
bıktım artık
tahammül etmek ne mümkün
cevap beklemezken konuşamazdım
özür say bu teşekkürü
anlamından firar etti gurur
yakamı bırak avuçların kesik kesik kan,
avuçlarından ufka süzülüyor sanki parmak aralarımın müdavimi
birçok okyanustan muzdaripken kıyılarına gözüm kör
sözüm sana, bu ben değilim
ayak tabanım gidilmesi gerekenleri ihmal ediyor gibi. halim vaktim de seyahatine son vermeli artık. bükülesi ne boyun, incinesi ne bilek. gidiyor olma değil, ulaşmaya çalışma.
vücuden dirençsizim
yutkunuyorum avaz avaz
tükettiğim kadar tükendim
azalıyorum yavaş yavaş
meramı küskün edip
felaketi görememiştim
aymazsı palavralar sabah sabah
tadımı kaçırdığın için de teşekkürler ihtiyar
bu nara uygun adımlarla mahşer yerine uzandı
ayak bileklerime bi' ses gelip gitme diyor
güvenmiyorum
dönüp dönüp gidememekten usandım
vocal by Rekkostal | produced by Armando
recorded at hopeArt
|
|
4. |
|
|
|
|
sabahın ilk ışıkları geceme taciz
henüz başarmaktan aciz etim vücuduma yenik
uykusuz bir uyurgezer sırtlıyor bu çorak kumu
adım karınca, kirli ellerimi saklıyorum
"sorarsa"lar yokum
benim imtihanım adım adım yenik düşmek güze
merhametim ağaç kadar
ihanetim sararmaksa asıl suçlu ben değilim
o mevsimin hüznü sebep
yerlebir baharlar cüzzam etti,
çıkılmayan baharlar kadar yalansa, ses tellerim intiharı sufle etsin
güç değil
gerekliyse alışırım bu topraklara ağaç kadar
katlanılmaz olmasın ey gökyüzü yağışların
gözyaşımı gizlemiyor sahi turkuaz mı rengin
adın yarımağızla söylenmiyor
yudum yudum tüket kanımı
belki öyle bir sebeple oynar donuk gözkapaklarım
sahi kanatlarım pare pare çırpınır mı
çare değil kan akması
daha ne denli bahaneler ayaklanır
zahmet olmaz umarım
o sehpada unuttuğun kehribarla küf kokusu rutubeten küser
kemiklerim çürüyedursun
ben elbette koşaradımla uzaklaşırım
kusura bakmadıysan unuttum bil
gücüne dahi gidemiyorken
kapat gözünü mavi
ışık ışık damarlarıma yansıyorsun
senin şehrin namüsait umutlarımın yeşermesine
sırta semer, ayaklarıma pranga
daimalar uzaklardan asla gibi
kararmayan şakaklardan fırtınalar kana çalıyor
(bana) ait olmayan bu parmaklarım tükenen o kalemlerden haraç alıyor
ortasında gündönümü
üç kuruşluk ömür parmak hesabıyla uyuşmuyor
bu diz talan
böyle günde tüm bataklar ellerimden temiz tamam
sağ yanağımı feda ettim yeminime
o balkonlar öc kokuyor tutmadığım yemin kadar
kül grisi parmak aram, izmarit ve is böyle ayazlarda ayrı kalamaz
ani korkularım sonbahardan iz tenime
yanıldığını hissediyorum yavaş yavaş
soluksuzum
sararmaktan vazgeç artık ağaç
vocal by Rekkostal | produced by Celil Kul
recorded at hopeArt
|
|
5. |
|
|
|
|
ne için bu kez
deliliğime ramak kala
intiharlara diş bilemeye gayretim evvel
dizlerim üstüne zift çekilesi
yorgunluğumun üstesi tembel
her ne kadar ki bi' tebessüm haline ısınamıyorsam
gözsıvısına o hayli soğuğum
ertelemek de bi' çözümdür elbet
gitmeyi ister bavulum, yalansı tümceme içtenlikler
bilmiyorum nemelazım dışsesim
itmene rağmen yürümüyorum ben
belki camel kokmasa unuturdum tükenen bej kentimin avlusunu
siyatiğimin güneyine göç verip
üstüne üstlük uykuya küskünüm
kemkümüm aşikar
ses tellerimin titreşimine özlem duyadur
ben içsese mütalaa vermeye razıyım
keşik edip üzerine düşeni de görev et
kuzinemin ateşine harın gölgede
es geçiyorum ürpererek bağrına basmamanı
haftalık ödevim tastamam ölmek
heyhat
birdenbire avam olmama içgüdüsüne yaslanarak söylüyorum bu ne gitmek
hastalık hastası körpeye yekpare sebep sakarin tablete düşmeli tekdüze güdüm
bilmiyorum nemelazım öngörüm
üçkuruş üstü de kumbara istifi zapturaptı kaldıramam
gelmeyin üstüme
cüzzama cilt çürütüyorum
hemzemin evhamlarının saç teli
boynuma dolaşır kurtuluş önleri
üstelik duymama gayreti gösteririm
gizlemeden
bilmiyorum nemelazım eşgüdüm üç kere çözersem beş kere düğüm
düşmeyin üstüme
cildime cüzzam başka bi ben katıyoken
kimbilir ben kim değilim
adımlarım ileriyi kestiremiyor
ödünç aldığım tüm bendışılığı geri vereceğim bir gün, yeminler olsun
kolu kesik bi virtüözüm
becerik yoksunu külden bir adam
aklıma yatan her sıfata küsüm ben kim değilim
bilmeme gayreti gösterip dirsek çürütesi gizlere olağanca tavım
nefesim kesildi lombozu açın
vapura kaçık bir küf giriverir evham saçarak
monşer; neyin nesi bu baston
elden ayaktan çekilene dek azami kutbunu değiş derim
oluşan avanelik medcezir etkisi
göğüs kafesini metaya döken bir kurban
hangi sebeplere diz çökebilir anlamıyorum bi'şekil
geçmişi unut peşin peşin
vocal by Rekkostal | produced by Furkan Karakılıç
recorded at hopeArt
|
|
6. |
|
|
|
|
beşe on kala bastım elvedayı, çektim kapıyı tamam da
kurana el basayım ki gitmedim bir anda
yalan dolan zamandan anla, halimden anla
deniz sandala küser gücenmez asla, halden anlar
çekmiyor işte
çekmiyor bozuk antenler
kravat nerede, aklım beş karış havada
krizantemler kokla
katbekat traventende
kağıttan gemiler yürüttüğüm boklu derelerde
halden anlamaz bu gemiler
kıyıya uzak yaşar ben gibi
sen gibi de değilim
yeminlerle boğula boğuşa kucaklaşan zehrini
ciğerlerimin panjurlarını yakıp yıkıp soluttuğun odamda kahroluşun devrimi
üstüm başım paçavradan gayrı
redingotum naçar kalır hayli
zamanla ağırlaşan saçakların buz çivisi mavi
sahi o yüzden mi delip geçti tarih
tekerrüründen ödün verse bari
yalan
lotus kokan sakal konuşamaz, soluyamaz
tam görünür yarım adam
zamana para basıp da yatan bi' kör kumarbazın uykusunda karabasan
bi' köz koyar avuçlarına
yarım sahi
yarı masal
bi' diren bari hazan
kızıl külüm mazgal ağzı
saat 9.07
bi' ses gelip gitme dedi
ensemizden yakalanıp da asıldığımız vestiyerde
adımlarım umut sunar gümüş tepsilerde
kalenderler
dayan derler
orak kuşan buğday ambarında hayallerden
için için gidenlerden, gidip gelenlerden
bana düşlemekten ziyade hayaller ver
sanki yok
sanki yok hiç hayır ıslak değilim
yağma yağmur
payihat bu, şahbaz
ah edip kovul bu mezar kokan damarlardan
hangi tarih hangi batıl hangi kaldırımların şahikası kambur
öyle bakma
kolalı gömlek, üste taşlı redingotum
şöyle böyle üryan misal topuklarım yüküme naralı
sabaha doğma, anladın sen
elim kolum bağlı parmak aram örümcek ağları
peki ya rüzgar nereden esti, yönümü şaşırdım
her bi' resmin tuhaftır ki kötü bi' espri
narkolepsi
anlattıklarımsa manyakça kurgu hepsi
mazallah öyle gülüşün var ki, görsen hanzo dersin
yalancının en alası der ki derdim yok
essah gelişigüzel tipsizin biriydim kanımca
dar kesimli kot ve kül desenli redingot
derin yol
iyi kaptanımdır ancak gemim yok
nedendir ki, tam körüm
herkese güvenirim bi' hayli bonkörüm
uzun tırnak aralarımda iran şarap likörü
buraya kadarmış, bi' varmış bi' yaşanmış
her şey yalanmış
-mış, gülümsemek de varmış
boşverin, zehrimizi akıttığımız reçelliğin
zamanı yaşayın
zaman şimdi, zaman geçen değil
battığım zararın içindeyim
kafiyesiz nazım biçimleri
çıkamadığım işin içindeyim
vocal by Rekkostal, İkra | produced by Type Wheel
recorded at filomüzik
|
|
7. |
|
|
|
|
burası o dünya değil
benim doğum yılıma hiçbir asır kısmen yakın değil
mütalamın ilk onaltı cümlesi yamalak yarım
zaman zaman değil
ayın beşi nasır kaplı
mevsim eylül
hiç olamamışlık ağır bastı yine
yine küfürlerim hangi kulakların pası
kime değdi ani rehavetin külfetiyle sözün biri
avuçlarım su toplasın yüz yıkasın kiri
suretin de kusur etmemiş ki
sus
konuşmasın dilin
daha biçare
evimvari bir yer olduğunu bilir kimi, dimi
tüketmemen ölmemen demek değil
filizlenip boy verirken dallarım mı erir
daha neler
çıkar as paltonu portmantoya
geç otur şöyle
kafam hayli şişik zaten konuş biraz seni duymuyorken
kızmam
şekersiz neskafemde yıldız tozu
bitmiyorken
kusmam
ondan öyle suskunum
henüz nadasa doyamamışken
fırtınalar biçme
kusur senin değil benim
özür kadar mağrur iken teşekkürler içme
yutkunamazsın
parıltıdan halliceyken kararmaktan kurtul
öyle uzak değil aslı
astarında gözüm
gözlerimde uzaklara meyil
bu kaptanla tanışmıyor sesim dedim
pişmanlığı da tekrar hatırlayıp
gözyaşıma bandırıp da yeminlerimi yedim
ne diye gülümsedin
yorgun göz kapaklarımı taklit edip
o gün
er ya da geç yok olduğumu öğrenirim
demiş biri
sanma öyle bi rüzgarla esip geçer
sabahlar asla edinemez siyahla sevişmeyi
bugünün yoğunluğundan uzak
tüm hisleri bunak
bu ruh kahra yatkın acze mahkum tüm saatler 4'te dursun
tüm dikkatim sende aziz
kallavi bi dost idim daha en başında adi oldum
vocal by Rekkostal | produced by Rekkostal
recorded at filomüzik
|
released July 25, 2016